23 Ekim 2007 Salı

Sarıgül, Baykal'a Yüklendi


Sarıgül, Baykal ve Yönetiminin 509 İlçe Başkanını Görevden Aldığını İfade Etti, 'CHP Sadece Üye Kayıt Defterinden İbaret Değildir. Bizi Oradan Silebilirler Ama Halkın Gönlünden Asla Silemezler' Dedi.


Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve yönetiminin bugüne kadar 509 ilçe başkanını görevden aldığını ifade ederek, "CHP sadece üye kayıt defterinden ibaret değildir. Bizi oradan silebilirler ama halkın gönlünden asla silemezler. Ama Baykal ve arkadaşları ne yaparlarsa yapsınlar kurtuluşları yok. Maç bitti sadece uzatmada son 4 dakikayı oynuyorlar" dedi.



Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Balıkesir'in Gönen ilçesinde CHP Genel Merkezi tarafından seçimlerin ardından görevinden alınan CHP Balıkesir İl Başkanı Münir Kalkanlı, Merkez İlçe Başkanı Ender Biçki ve görevden alınan Balıkesir'deki diğer ilçe başkanlarıyla birlikte basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı eleştiren Sarıgül, Baykal ve arkadaşlarının kendisini partiden uzaklaştırmakla uğraştıklarını ve işlerini bırakarak kurultay derdine düştüklerini

söyledi. CHP'yi artık hiçbir şey üretmeyen, tutucu, statükocu ve anayasal kurumların arkasına sığınan bir parti olarak görmek istemediklerini ifade eden Mustafa Sarıgül, "Deniz Baykal ve arkadaşları yönetimindeki partimizi iktidar partisinin oluşturduğu gündemin peşine takılarak sürüklenmektedir. Baykal ve arkadaşlarının gündemi, çok değerli gerçek partili yurtsever arkadaşlarımızı tasfiye etme mantığıdır. Ülkemizin bu kadar sorunu varken Deniz Baykal ve arkadaşları yönetim kurullarını toplayıp birçok

ili ve ilçeyi görevden alırken, Mustafa Sarıgül'ü partiden nasıl uzaklaştırırız, kendisini eleştirenleri nasıl uzaklaştırmayı düşünüyorlar. Bütün bu işleri bıraktılar şimdi yeniden kurultay telaşı içine düştüler. CHP'yi tutucu, statükocu, hiçbir şey üretmeyen bir parti olarak görmek istemiyoruz. CHP'yi anayasal kurumların arkasına sığınan onları kalkan olarak kullanan bir parti olarak görmek istemiyoruz" dedi.

CHP'de bugüne kadar ilçe başkanının anti demokratik şekilde görevinden alındığını dile getiren Mustafa Sarıgül sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin bu kadar gündemi varken, Baykal ve arkadaşlarının gündemi ise il ve ilçe başkanlarını anti demokratik yollardan görevden almak. Hakikaten yazıklar olsun, yazıklar olsun. Önümüzü tıkayanları partimizi işgal edenleri halkımızla birlikte süpüreceğiz. Hiç bunun çaresi yok gidecekler. 509 ilçe başkanı görevden alındı. Bunların ne suçu var, yüz kızartıcı suç işlememişler, bir olayı yok niye görevden alındı? Halkımız yalnız değildir, iktidar alternatifsiz değildir. İki tane işimiz var, Baykal'ı siz

halledin, Erdoğan'ı bana bırakın. Yağcılarla olmaz bu iş, gerçeklerle olur, Hakkın gücüyle ve halkın gücüyle olur. Deniz Baykal, 29 Eylül 1990 günü 6. Olağanüstü Kurultay'da Sayın Erdal İnönü'ye şöyle söylüyor: 'Değiştirilmesi gereken ne örgüt, ne kadro. Değiştirilmesi gerek Genel Başkan. Artık tarihi misyonunuz bitti. Deniz Baykal'ı tasfiye etmeye kalkacağınıza, işte meydan Turgut Özal'ı tasfiye et de görelim' diyor. Şimdi ben de kendisine aynı lisanla sesleniyorum. Değiştirilmesi gereken ne örgüt ne

kadro. Değiştirilmesi gereken Deniz Baykal. Artık süreniz bitti Sayın Baykal. Sarıgül'ü tasfiye etmeye kalkacağına işte meydan, Tayyip Erdoğan'ı tasfiye et de seni görelim kardeşim. Baykal ve arkadaşlarının artık kurtuluşu yok. Ne yaparsa yapsın kurtuluşları yok. Maç bitti sadece Baykal ve arkadaşları uzatmayı son 4 dakikayı oynuyorlar."

Kendisinin bir Anadolu çocuğu olduğunu ve bu nedenle önünün kesilmek istendiğini ifade eden Sarıgül, "Ben bir Anadolu çocuğuyum. Bizleri zaman zaman hakir görürler, bizlerin fazla yükselmesini istemezler. Ben mütevazı bir ailenin çocuğuyum. Yok öyle yağma böyle gelmiş böyle gitmez. Artık dürüst, mert insanlar, ulusal birlikten yana olanlar, çağdaş demokrasiden yana olanlar, örfüne, töresine, geleneklerine bağlı, inançlarına saygı duyan insanlar birleşeceğiz ve hep birlikte iktidara geleceğiz. CHP sadece

üye kayıt defterinden ibaret değildir. Bizi oradan silebilirler ama halkın gönlünden asla silemezler" şeklinde konuştu.

Mustafa Sarıgül, basın toplantısının ardından Gönen Yıldız Otel'de basına kapalı şekilde partililerle toplantı yaptı.

(MEY-İHS-MEF-Y) (İhlas Haber Ajansı)
















Sargül'den "İnce" Siyaset

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Türkiye'de Göreve Gelenin Gitmek Bilmediğini Söyledi.

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Türkiye'de göreve gelenin gitmek bilmediğini söyledi.

Sarıgül, Kurtuluş'taki Kuvayı Milliye İlköğretim Okulunun açılışında, isim vermeden Deniz Baykal'a göndermelerde bulundu. Sarıgül, "Kurtuluş'ta ŞampiyonSA'nın açılışının ardından, o kişi beni ve yakın çalışma arkadaşlarımı 'kaçak inşaat'a göz yumduğum iddiasıyla Danıştaya şikayet etmişti. Toplumda, sayıları yüzde 2 olan onun yağcılarına sesleniyorum. Hiç vakit geçirmeden gidip bu okul ile ilgli olarak, o kişiye bilgi versinler. Unutmasınlar ki Sarıgül hiç bir şeyi kendisi için yapmaz" dedi.

Büyük bir kalabalığın karşıladığı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, gördüğü sıcak ilgiden son derece memnun oldu. Kuvayı Milliye İlköğretim Okulu'nun daha önce 16 derslikten oluştuğunu ve bu yüzden burada ikili öğretim yapıldığını hatırlatan Sarıgül, kendisinin de benzer devlet okullarında okurken zorluklar yaşadığına dikkat çekti. Okulun 105 günlük bir çalışma sonunda Avrasya İnşaat tarafından yıkılarak 50 derslikli yeni bir eğitim yuvası haline dönüştürüldüğünü belirten Sarıgül, "Burası şimdi

Kolej oldu. Bakarsanız bağ olur, bakmazsanız dağ olur. Şimdi sizlerden ricam, buraya kadar gelmişken okulun her yerini gezin" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'DE LAİKLİK SIKINTISI YOK"

Tam bu sırada "Türkiye laiktir" diye slogan atmak isteyen gruba engel olan Sarıgül, bu memlekette kimsenin kimseden bir rahatsızlığı şikayeti olmadığını belirterek şöyle dedi:

"Bu konudan şikayetçi olan bir tek zalim var. Artık ona da kimse inanmıyor. Türkiye'nin Cumhuriyetin değerleri ile sıkıntısı yok. Milletin derdi bu değil. Proje üretme konusunda sıkıntı var. Proje üretemeyenler Atatürk'ün arkasına saklanıp yan gelip yatıyor. Bu ülkede herkes şunu bilsin ki, asla bayrağımız inmez ve ezanlar susmaz. Halkın verdiği görev yerleri zaman tüketme yerlerinin değildir. Buralar hizmet üretme yeridir. Maalesef Türkiye'de göreve gelenler bireysel çıkarları için çalışıyorlar.

Toplumsal çıkarlardan yana çalışmıyor. Bu mikrofon önce Allah'ın, sonra sizin mikrofonunuz. Sabah saat 06.00'dan gece 23.00'e kadar koşuyorum. Sizinle birlikte sıkıntıları yaşayamıyorsam bu görevi hemen bırakmam lazım. Çünkü, insanların en hayırlısı, insanlara en fazla hizmet edendir. Bizim felsememizde, komşusu açken, tok yatan bizden değildir. Bunları söylemekten hiç bir zaman kaçınmıyorum".

Konuşması sırasında, Şişli Belediyesi tarafından Tiyatro Eğitimi ve Liderlik Kursu için Bursa Uludağ'a gönderilen küçük bir öğrenciyi yanına alan Sarıgül, onunla sohbet ederken 20 bin öğrencinin daha bu kurstan geçeceğini hatırlattı ve "Maalesef Türkiyede göreve gelenler, gitmek bilmiyorlar. Oturdukları koltukta 40 yıl oturmak istiyorlar. Gençlerin önü açılmalı" dedi.

Bu arada okulun gezilmesi sırasında gazetecilerin CHP'de Genel Başkanlık yarışına çıkan Haluk Koç hakkındaki görüşleri sorulan Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, "Kendisine bu yarışta başarılar diliyorum. CHP'de demokratik bir yarış olsun istiyorum. Sayın Koç'un iki yıl önce bizimle beraber hareket etmesini arzu ederdim. CHP'de Genel Başkanın kim olacağı konusuna iki, üç kişi karar veremez. Halkımız kimi işaret ediyorsa, o gelecektir. Türkiye, Genel Başkan aramıyor, Başbakan adayı arıyor. Bunun kararlarını

ne Haluk Koç, ne de Sarıgül verebilir" şeklinde konuştu.

(OU-RA-ÖK-Y) (İhlas Haber Ajansı) 20.10.2007

Başkan Sarıgül'den Teröre Karşı Birliktelik Çağrısı

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Yaklaşık 2 Bin Kişinin Katıldığı "Teröre Lanet" Yürüyüşünde Ankara'daki Siyasi Partilere Birliktelik Çağrısında Bulundu.


Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı "Teröre lanet" yürüyüşünde Ankara'daki siyasi partilere birliktelik çağrısında bulundu.

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Şişli'de bulunan Demokrat, Anavatan ve MHP Şişli ilçe başkanları ile Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe ve 7 ay önce şehit olan Cihan Namlı'nın annesi Nedime Namlı ve 2 bin kişilik vatandaş topluluğu 'Teröre lanet' yürüyüşü gerçekleştirdi. Şişli Meydanı'ndan Taksim Meydanı'na kadar yürüyen topluluk ellerinde "Emredin gidelim", "Sabrımızı sınamayan atalarımızı uyandırmayın" yazılı dövizlerle birlikte Şehit Cihan Namlı'nın fotoğraflarını, Türk bayraklarını taşıdı.



"Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez" şeklinde sloganlar atan grup üyeleri, Şişli'de bulunan Atatürk Müzesi'ne kadar yürüdü.

Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nın okuyan grup üyeleri adına bir konuşma yapan Mustafa Sarıgül, "Bizler bir bütünüz, bizleri kimse bölemez. Türk'ü, Kürt'ü ve Çerkez'i ile bizler bu vatanı kurtardık. Şişli'de tek yürek olduğumuzu, dosta ve düşmana göstermek için buradayız. Terör örgütü askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürdü. Acımız büyüktür. Bütün ulusumuza başsağlığı diliyorum. İşte yanımda şehit Cihan kardeşimizin annesi var. Önünde saygıyla eğiliyorum. Şişli Meydanı'ndan Ankara'daki siyasi

partilere sesleniyorum. Şişli'de biz nasıl bütün siyasi partiler bir araya geldiysek, onların toprağımızı ve bayrağımızı korumak için canlarımızı feda etmeye hazır olduğumuzu bilmelerini istiyorum. Onlar da birleşsinler. Türkiye düşmanları Mustafa Kemal'in varlığında yapamadıklarını onun yokluğunda yapmak istiyorlar. Provokasyonlara asla gelmeyeceğiz" diyerek konuşmasını bitirdi.

Konuşmanın ardından Taksim Meydanı'na kadar yürüyen topluluğa çevredeki binalardan alkışlarla ve asılan Türk bayraklarıyla destek olundu. Harbiye Caddesi üzerinde seyir halinde olan vatandaşlar gruba korna çalarak destek verdi. Topluluktaki vatandaşlardan bazılarının gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Topluluk Taksim Meydanı'nda diğer grupla bir araya geldikten bir süre sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

(İÖ-RA-SN-Y) (İhlas Haber Ajansı)

“Halkın gündemi işsizlik ve terör, Baykal’ın gündemi koltuk..”


“CHP’yi işgalden kurtaracağız”

Değerli basın mensupları, değerli konuklar, sevgili partili arkadaşlarım, değerli yurttaşlarım.

Öncelikle geçmiş bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum.... Bildiğiniz gibi bu bayramı içimiz buruk, yüreğimiz acıyarak geçirdik. Huzurlarınızda şehitlerimizi rahmetle anıyor ve ailelerine, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Değerli arkadaşlarım....Son günlerde hepinizin yakından takip ettiği gibi, ülkemiz cumhuriyet tarihinin en sorunlu dönemini yaşamaktadır. Seçim sonrası ortaya çıkan sonuç her ne kadar siyasi ve ekonomik istikrarın korunduğu gibi bir izlenim verse de Türkiye’nin içindeki ve çevresindeki sorunlar olağanüstü önem arzetmektedir. Halkımızın gündemindeki işsizlik ve geçim sıkıntısına bir de giderek artan terör belası eklenmiştir. Vatani görevlerini yapmakta olan gençlerimiz, onların aile ve yakınları sıkıntı ve acı içindedir. Terör bölgesinde bulunan yurttaşlarımız can korkusu içindedir. Tehdit altındadır. Siyasi gündemimiz ise bir hayli yüklü durumdadır. Terörün kaynaklandığı Kuzey Irak sorunu na.... Amerika Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler komisyonun da alınan sözde Ermeni Soykırımı kararı eklenmiştir. Siyasi gündemimizde bu hafta referandum vardır. Siyasi gündemimizde geleceğimizi belirleyecek yeni anayasamızın biçimlenmesi vardır.... Siyasi gündemimizde Avrupa Birliğinde açılan dosyaların müzakeresi vardır.

Değerli arkadaşlarım

Bütün bu büyük sorunları sayarken.... Görüyorsunuz ki.... Ülke insanımın çalışma sorunlarına, ülke insanımın eğitim sorunlarına, adalet sorunlarına, tarım sorunlarına, susuzluk sorununa, özellikle Balıkesir ve çevresinin son yıllardaki çevre sorunlarına bir türlü gelemiyoruz.

Değerli arkadaşlarım

Bütün bu sorunlar ve olaylar karşısında itirazım var .... İsyanım var... Bu sorunlar sadece iktidar partisine bırakılamayacak kadar ağır sorunlardır. Bazı sorunlar sadece iktidarla çözülmez. Bazı sorunlar tüm ülkeyi ilgilendiren ulusal sorunlardır. Türkiye bu sorunlar karşısında alternatifsiz bırakılamaz. Bu sorunlar karşısında ana muhalefet partisi ne yazık ki... Yoktur. Deniz Baykal ve arkadaşlarının yönetimindeki ana muhalefet partisi iktidar partisinin oluşturduğu gündemin peşine takılıp sürüklenmektedir.

Değerli arkadaşlarım

Ne yazık ki Deniz Baykal ve arkadaşlarının yönetimindeki ana muhalefet partisinin gerçek gündemi bu söylemeye çalıştığım Türkiye’nin gündemi değildir. Deniz Baykal ve arkadaşlarının gündemi işte bir kısmı da burada bulunan, gerçek partili ve yurtsever arkadaşları tasfiye etme sorunudur. Geçtiğimiz seçimlerde Baykal ve arkadaşlarına rağmen bir fazla oy alabilmek için fedakarca çalışan il başkanları, ilçe başkanları.... Gelen kurultay telaşı içinde bir... Bir... Görevlerinden alınmaktadır. Ben bu arkadaşların yaptığı görevleri daha önce yapmış bir arkadaşınız olarak, bu görevlerin ne büyük fedakarlık istediğini bilirim. Emek verirsiniz, ter dökersiniz, cebinizden para harcarsınız. Ama bilirsiniz ki her şey bir ideal uğrunadır. Hizmet edebilmek içindir. Değerli arkadaşlarım Türkiye’mizin bu kadar yüklü bir gündemi varken Deniz Baykal ve arkadaşları yönetim kurulunu toplayıp Mustafa Sarıgül’ü partiden uzaklaştırmayı, kendilerini eleştiren herkesi görevden veya partiden kovmayı düşünüyorlar.

Bütün işleri bıraktılar şimdi yeniden kurultay derdine düştüler...

Değerli arkadaşlarım...

Türkiye’nin gündemi çok hızlı değişiyor... 22 Temmuz seçimleri çabuk unutuluyor... Cumhuriyeti kuran partinin şu anda 37 ilde milletvekili yok. DSP li arkadaşI saymıyorum Balıkesir’de CHP li milletvekili yok. İktidar partisi iktidarda yıpranmasına rağmen oylarını 5.5 milyon arttırmış. Buna karşılık ana muhalefet partisi DSP + SHP + YTP + ANAP hatta başka desteklere rağmen oylarını ancak %1.5 arttırabildi. Demek ki bu destekler olmasa, meydanlardaki bayrak mitingleri olmasa.... Deniz Baykal ve arkadaşları yine barajda kalıyordu. Seçim öncesi halkımızın önüne hiç bir proje koyamayan, hiç bir ciddi çözüm öneremeyen Deniz Baykal ve arkadaşları... Seçim başarısızlığını önce imamlara, sonra da muhtarlara yıktılar.... Seçim sonuçlarından kendileri dışında Herkes suçluydu. Şimdi sıra örgüte geldi seçim sonuçlarından örgütü sorumlu tutuyorlar. Çünkü örgüt artık bu yönetimi savunamaz taşıyamaz durumdadır... Hiç kimse genel başkanın posterini duvara asmak istemiyor.

Değerli arkadaşlarım

Bakınız Deniz Baykal 29 Eylül 1990 günü 6. Olağanüstü kurultayda Sayın Erdal İnönü’ye bakınız ne diyor.... “değiştirilmesi gereken ne örgüt, ne kadro. Değiştirilmesi gereken Genel Başkan. Genel Başkan.... Artık tarihi misyonunuz bitti.... Deniz Baykal’ı tasfiye etmeye kalkacağına, işte meydan, Turgut Özal’ı tasfiye et de görelim” diyor....Şimdi bende kendisine aynı kendi lisanı ile sesleniyorum.... “Değiştirilmesi gereken ne örgüt, ne kadro. Değiştirilmesi gereken Deniz Baykal.... Artık süreniz bitti Sayın Baykal.... Sarıgül’ü tasfiye etmeye kalkacağına, işte meydan Tayyip Erdoğan’ı tasfiye et de görelim”

Değerli arkadaşlarım

Burada önemle dikkatinize sunmak istediğim şudur.

Türkiye gündemi bu kadar ağır olduğu halde.... Cumhuriyet Halk Partisine oy verenlerin her geçen gün azaldığı bir dönemde.... Koltuklarını korumak için, daha da küçülmeyi daha da daralmayı göze almış olmalarıdır. Parola 999 hedef iktidar hareketi CHP Genel Merkezi önündeki biriken büyük enerji mevcut yönetimi yeniden endişeye düşürmüştür. Yaklaşan yerel seçimler içlerindeki korkuyu daha da büyütmüştür... Dünya’da demokrasinin olduğu hiç bir ülkede... Demokratik tepkiler böylesine demokrasi dışı yöntemlerle cezalandırılamaz. Hele, sosyal demokrat sıfatı taşıyanlar için bu durum utanılacak bir durumdur. Halkımız artık bu dar gurubun karşısındadır. Onları esas korkutan halkın gücüdür. Çünkü halkımız artık partisini geri istiyor. Cumhuriyet Halk Partisi bu dar ve sığ kalıbın içine sığdırılamaz. Cumhuriyet Halk Partisini dar, tutucu, statükocu, hiç bir şey üretmeyen bir parti olarak görmek istemiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisini anayasal kurumların arkasına, sığınan, onları kalkan olarak kullanan bir parti olarak görmek istemiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisini ulusal değerlerimizi koltuk hesaplarına feda eden bir parti olarak görmek istemiyoruz. Tam tersine o değerleri her türlü etki ve akımdan uzak ve yukarıda tutmak istiyoruz. Bu nedenledir ki isyan ediyoruz. Partiden ihraç gayretleri, görevden alma gayretleri asla bizim bu isyanımızı önleyemez. Cumhuriyet Halk Partisi sadece üye kayıt defterinden ibaret değildir. Oradan silebilirler Ama halkın gönlünden silemeyeceklerdir.

Değerli arkadaşlarım

Bu gayretler boşuna gayretlerdir. Cumhuriyet Halk Partisi Deniz Baykal’ın tapulu malı değildir. Aldığı emaneti taşıyamamış koruyamamıştır. Daha fazla zarar vermeden halkımıza iade etmelidir. Beni ihraç etmekle, il ve ilçe yönetimlerini görevden alarak bu gerçeklerin üzerini örtemez. İçeride de olsak dışarıda da olsak bu gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Bizim bir iddiamız var. Bu iddiamızı sürdürüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisini yenileyeceğiz gençleştireceğiz. Parti yönetimi’nin yarısı 35 yaşın altında olacak Cumhuriyet Halk Partisi gündemin peşine takılan değil. Gündem belirleyen parti olacak. Cumhuriyet Halk Partisini bu statükocu yapısından kurtaracağız. Milletvekilleri Genel Başkanın değil halkın vekilleri olacak. Ülkenin kaderiymiş gibi belletilen ezberleri bozacağız. Partinin önüne ilk seçimde tek başına iktidar olma hedefi koyacağız.... Bunları söylüyoruz söylemeye de devam edeceğiz.. Baykal ve yönetimi ne yaparsa yapsın kurtuluşu yoktur. Süresi dolmuştur vakti gelmiştir. Sadece süreyi geciktiriyor....

Değerli arkadaşlarım

Arka panoda gördüğünüz gibi haklin gündemi işsizliktir, geçim sıkıntısıdır. Teröre kurban giden evlatlarıdır. Siyasetin gündemi Anayasadır. Amerikan Temsilciler Meclisinin kararıdır. Referandumdur. Sayın Baykal’ın gündemi Sarıgül’dür, görevden alınacak il ve ilçe yönetimleridir. Baykal’ın gündemi partiyi tahrip etmek partinin evlatlarını yok etmektir. En çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan bu dönemde partiden adam eksiltme yarışı devam etmektedir. Baykal’ın sıkıntısı sadece koltuk sorunudur.

Değerli arkadaşlarım

Türkiye 70 milyonluk büyük bir ülkedir. Benim ulusum da büyük bir ulustur.... Bu sorunların altından kalkacak çok sayıda evladı vardır. Ayrıca Türkiye’de tek çözüm yoktur.... Sayısız alternatif yaratmak mümkündür. Bu ülkenin sorunlarını çözmeye hazırız.... Önümüzü tıkayanları, partimizi işgal edenleri halkimizla birlikte süpüreceğiz... Tüm partili arkadaşlarımı ve yurttaşlarımı, özellikle gençleri, yalniz partimizin değil, Türkiye’nin önünü tıkayanlarla karşı mücadeleye çağırıyorum. Halkımız yalnız değildir... Bu iktidar da... Alternatifsiz değildir. Aracılığınızla halkımın takdirine sunuyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum.

Mustafa Sarıgül'den 30 Bin YTL...















Mustafa Sarıgül, Terörle Mücadele Kahramanalrına Destek Kampanyasına katkıda bulundu.

Mustafa Sarıgül kampanyanın önemine değinirken tüm vatandaşları bağış yapmaya çağırdı. Milli takımımıza da teşekkür eden Sarıgül çarşamba günü oynanacak Yunanistan maçına da yoğun katılım gösterilmesini istedi.

www.F5haber.com

19 Ekim 2007 Cuma

Sarıgül, CHP'den İhraç Edilen İl ve İlçe Başkanlarıyla Gönen'de Bir Araya Geldi


stanbul Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Balıkesir ve çevresinde Cumhuryet Halk Partisi(CHP)'nden ihraç edilen il ve ilçe başkanlarıyla bir araya gelerek basın açıklamasında bulundu. Sarıgül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı yine sert bir dille eleştirdi.
İstanbul Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Balıkesir ve çevresinde Cumhuryet Halk Partisi(CHP)'nden ihraç edilen il ve ilçe başkanlarıyla bir araya gelerek basın açıklamasında bulundu. Sarıgül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı yine sert bir dille eleştirdi.

İlçedeki Yıldız Otel'de gerçekleşen basın açıklamasına görevden alınan Balıkesir İl Başkanı Münir Balkanlı, Gönen İlçe Başkanı Nazım Uzun, merkez ilçe başkanı Ender Biçki, Edremit İlçe Başkanı Ahmet Özkoca, Ayvalık İlçe Başkanı Yalçın Taş, Kepsut İlçe Başkanı Özcan Dursun, Savaştepe İlçe Başkanı İsa Alaca, Bandırma İlçe Başkanı Ömer Lütfü Kayalar, Manyas İlçe Başkanı İbrahim Canbay, Güre Belediye Başkanı Kamil Saka, Ocaklar Belediye Başkanı Hüseyin Durak, Gönen eski başkanları Mete Dinç, Burhan Özdemir, Ünsal Acar ve çok sayıda CHP'li katıldı (Cihan Haber Ajansı)

15 Ekim 2007 Pazartesi

'Mustafa Sarıgül Solun Lideri Olsun'


GENAR araştırma şirketi "Türk solu" başlığı altında 26 il ve 62 ilçede binlerce kişiyle yüz yüze görüşerek bir anket yaptı. Ankete katılanların yüzde 52.8' i Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü CHP lideri olarak görmek istediğini söyledi.

Ankete katılanlardan çarpıcı yorumlar:

- Yüzde 50.3 Başbakan Erdoğan'ın soldaki alternatifi olarak Mustafa Sarıgül'ü görüyor.
- Sarıgül'ün lideri olacağı yeni bir sol parti ilk seçimde yüzde 45 oy alır.
- 22 Temmuz seçiminde genel başkan Mustafa Sarıgül olsaydı CHP yüzde 35 ila yüzde 40 arasında oy alırdı.

07/10/2007 – Posta Gazetesi

4 Ekim 2007 Perşembe

'Makam için Düşüncelerimi Satmadım'


Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, ''Ben makam ve mevki için hiç bir zaman düşüncelerimi satmadım'' dedi.

Sarıgül, Abant İzzet Baysal Üniversitesinde Abbas Güçlü ile Genç Bakış programına katıldı ve öğrencilerin sorularını yanıtladı. Sarıgül, bir öğrencinin sorusuna, ''Sayın Baykal'a, (siz başarısızsınız, yerinizi gençlere bırakın) dediğim andan itibaren iki defa partiden ihraç edildim. İki defa partime geri döndüm. Ben hak arama mücadelesi veriyorum'' yanıtını verdi.


Sarıgül, bir başka soru üzerine, kendi çizgisinde hiç bir zaman sapma olmadığını belirterek, ''Ben Cumhuriyet Halk Partisinin gençlik kollarından geliyorum. Ben, makam ve mevki için hiç bir zaman düşüncülerimi satmadım. Hiç bir zaman özgürlükten, demokrasiden ve bağımsızlıktan asla ve asla taviz vermedim. Ulusal birlikten hiç bir zaman taviz vermedim'' şeklinde konuştu.

Hizmet verirken, dil, din, ırk, kültür ve mezhep farkı gözetmediğini ifade eden Sarıgül, ''Camilerimize büyük destek veriyorum, Cemevlerimize büyük destek veriyorum. Ama Camilerimize ve Cemevlerimize destek verirken Sinagogları ve Kiliseleri de asla ve asla unutmuyorum'' dedi.

Sarıgül, Doğu sorununu ile terör örgütü PKK sonununu ayrı tutmak gerektiğini belirterek, ''Doğudaki sorunu, Cumhuriyet Halk Partisi çözer, sosyal demokrasi çözer. Her şey işsizlik, umutsuzluktur. Gençlerimiz okulunu bitiriyor işe giremiyor. O bölgelere yatırımı çoğaltırsak, üretimi arttırırsak bilesiniz ki ortada sorun kalmaz. Sorunu asla ve alsa silahla çözemeyiz, üretimle ve sevgiyle çözeriz. Doğudaki yurttaşlarımız da bizim gibi PKK terörüne sonuna kadar karşıdırlar'' dedi. (Anadolu Ajansı)